Wednesday, July 22, 2009

Meta is Murder

Kendimde belirtilerini gördüğüm bir hastalık, Meta is Murder:
...be aware of what percentage of the time you're spending on meta. And consider: how is progress made in the world? By sitting around and debating the process of how things are done ad nauseam? Or by, y'know ... doing stuff?
---
When art critics get together they talk about Form and Structure and Meaning. When artists get together they talk about where you can buy cheap turpentine. —Pablo Picasso

Monday, July 20, 2009

Aya gidişin 40. yılı

Aya gidişin 40. yılı anısına Peter Schilling'den Major Tom (1983):



Dilime takıldı yahu:
Völlig losgelöst, von der Erde
Schwebt das Raumschiff
Völlig schwereloo-oo-oo-oo-os
loo-oo-oo-o-oo-ooos

Sunday, July 19, 2009

Misafirlik

Hayattaki herşeyi daha verimli hale getirmeden duramayan deli gönlün bugünkü konusu misafirlik. Misafirlik süreci şöyle işler: Epeyce bir tarih belirleyip erteleme faslından sonra nihayet iş kesinleştirilir. Misafir gelmeden iki gün önce alır bizi bir telaş. Her yer elektrikli süpürge ile süpürülür, akabinde paspas yapılır, sonra ne kadar yüzey varsa silinir (kendime not: eşya alırken az yüzeyli olmasına dikkat et, en iyisi hiç alma), lavabo, banyo, klozet, ayna derken ikimizin de imanı gevrer. Sonra ne pişirelim, tatlı ne olsun, şu şu meyvalardan da alalım diye alışverişe çıkılır. Birkaç saat de yemeğe harcanır.

Nihayet misafirler gelir. Başlar bir koşturmaca. Özellikle Derya'nın işi başından aşkındır. Yemekleri koyar, bulaşıkları toplar, çayı servis eder. Sürekli biten çayları kollamak zorundadır, beş dakikadan fazla muhabbette katılamaz. Tatlıları meyveler takibeder. E sonra da saat 23:00 olur ve "bize müsaadeler" başlar.

Hacı ne anladım bu işten? Özellikle Derya'nın muhhabbet dışı kalması ve yorulması canımı sıkıyor. Ben misafirliği bir izzet ikram faslı olarak değil, insanların sohbet edip birbirlerini tanıdığı bir aktivite olarak görüyorum. Hazırlık/servis faslını en aza indirmek ve muhabbete odaklanmak lazım. Önerilerim (D&Ş's Inn Rules):

* Özel, komple bir temizlik yapmayalım. Ortada duran kirli çorap gibi kaba ve kolay şeyleri halledelim yeter. Bırak yüzeyler dağınık kalsın.

* Yemek/ikram faslını dışardan pide/kebap/çizkrem söyleyerek çözelim.

* Sadece çay ikram edelim. Çayı biten gitsin kendi doldursun.

Tek istisnai durum yemeğin kendisinin aktivite olduğundadır. O zaman herkes işin bir ucundan tutacağı için bu kadar zahmetli olmaz. Misal cırdıngış:


Misafirliğe karşı değilim ama misafirlik evin hanımının marifetlerini sergilediği bir arena değil artık. Mevcut durum çok zahmetli, insanların birbirine gidip gelmesini zorlaştırıyor. En güzeli bir amaç etrafında (kamp, yürüyüş, ağaç dikme...) dışarda buluşmak olsa da arada bir ev ortamı da hoş oluyor. Hoşluğu arttımanın yolu muhabbete odaklanıp ikincil öneme haiz lojistik işlerini birlikte ve kolay yoldan halletmek.

Saturday, July 18, 2009

ÖSYM'ye öneri

Bu aralar tv'ler üniversite sınavı ile ilgili programlarla dolu. Programlara bağlananlar "kızımın 304.158 sayısal 2 puanı var, neresi olur" benzeri sorular soruyor. Üniversiteye girişte sadece sıralama önemli olduğuna göre ÖSYM'ye önerim şu: Sınav sonuç belgesinde büyük punto ile öncelikle kişinin kaçıncı olduğunu yazsınlar, puanı altta küçük olarak versinler. Üniversitelerin de taban puanlarını değil, taban sıralamasını ilan etsinler. Böylece her yıl değişen puanlarla milletin kafası karışacağına yıldan yıla pek değişmeyen sıralama ile daha net bir değerlendirme yapılabilir.

Yağışlı bir yaz

Yağışlı bir yaz geçiriyoruz, Temmuz ortasında olmamıza rağmen birkaç gün boyunca arka arkaya yağmur yağabiliyor. Gayet memnunuz, yoksa Ankara yazı bunaltıyor insanı.

Thursday, July 09, 2009

Gümrük

Yıllardır Amazon'dan kitap/DVD sipariş ederim, ilk kez gümrüğe takıldım. Paketimi almak için Yenimahalle'deki PTT Paket Müdürlüğü'ne gitmek zorunda kaldım. Metronun İvedik durağında inince yürüyerek 10 dakika:


Meğer paketin ederi 100 Euro'yu geçince böyle oluyormuş. Gerçi kitapların gümrükten muaf olması gerekiyordu ama içinde DVD olduğu ve bu sıcakta işimi çabuk halletmek istediğim için %10'luk vergimi ödemeyi tercih ettim. İşyerinden yarım gün izin almak zorunda kalmak ve vakit kaybı cabası. Neyse ki devlet kurumunda işimi tek seferde halletmeye şükreden biri haline geldiğimden memnun bile oldum(!)

mp3: Loituma - Leva's Polka (Remix)