Sunday, September 27, 2009

Angular Motion and Inertia Tensor

Angular motion is a confusing subject for me. In todays white paper, I investigate Euler's equation of motion, correct a common mistake that I am prone to make (i.e. forgetting that the derivative of inertia tensor depends on the frame) and derive some additional conclusions related to the stability of angular velocity.


For the rest of the document see pdf (5 pages).

Saturday, September 26, 2009

Neden?

Üstad Feynman "neden?" sorusu üzerine akıl yürütüyor aşağıdaki videoda. Ne zaman Feynman'ı dinlesem/okusam içim iyimserlik ve enerji ile dolar. Derya'nın tabiriyle şarjördür Feynman. Video'dan bizi haberdar eden Rahmi'ye teşekkür ederiz.



Bonus: Feynman hayattaki tek ödülün birşeyler keşfetmek ve başkalarının senin keşiflerini kullanması olduğunu, komiteler tarafından verilen ödüllerin anlamsız olduğunu söylüyor:



mp3: Katy Perry - Hot'N Cold

Friday, September 25, 2009

A Summary/Explanation of John Maynard Keynes’ General Theory

A Summary/Explanation of John Maynard Keynes’ General Theory
It may well be that the classical theory represents the way in which we should like our economy to behave. But to assume that it actually does so is to assume our difficulties away.
...
The more open our stock markets get, the more speculators predominate, and the worse things get for us. When the capital development of a country becomes a by-product of the activities of a casino, the job is likely to be ill-done.
...
As a result, it seems likely that the State, which can calculate these things with an eye to the long-term and the social good, will take over more and more of the job of organizing long-term investment. [Şamil: What about the tragedy of the government employee?]
...
The owner of capital can obtain interest because capital is scarce, just as the owner of land can obtain rent because land is scarce. But whilst there may be intrinsic reasons for the scarcity of land, there are no intrinsic reasons for the scarcity of capital.
...
...the ideas of economists and political philosophers, both when they are right and when they are wrong, are more powerful than is commonly understood. Indeed the world is ruled by little else. Practical men, who believe themselves to be quite exempt from any intellectual influences, are usually the slaves of some defunct economist. Madmen in authority, who hear voices in the air, are distilling their frenzy from some academic scribbler of a few years back.

Wednesday, September 23, 2009

Taste

Two Conceptions of Taste
"Negative taste is the ability to tell when something is bad. Positive taste is the ability to make something that is good. Indeed, one might even say that there is only one kind of taste and positive taste is simply negative taste plus skills."

Saturday, September 19, 2009

Kafkas düğün figürleri

Sonunda kafkas düğünlerinde kullanılabilecek temel figürleri ve genel koreografiyi içeren videolar buldum:





Güncelleme 28 Şubat 2016: Yeni güzel videolar:






Georgian Legend'dan Babam Çıksa Yerim

Gürcü Georgian Legend dans grubunun Asetin Düğün Dansı:



p.s. Bu müziği nikah törenimizin gelin-damat salona giriş müziği olarak kullanmıştık, kalbimizde özel bir yeri vardır.

mp3 (youtube):
* Nino Chkheidze - Osuri
* Georgian Legend - Samaia
* Georgian Legend -Satia
* Maxico123 - Kavkaz Mountain Dances
* Maxico123 - Flamenco KAVKAZ-style

ÖSS sonuç açıklama sayfası

ÖSYM'nin ÖSS sonuç açıklama sayfası aşağıdaki gibi. Sayfadan önemli bilgileri bulup çıkarmak ciddi bir analiz becerisi gerektiriyor(!)


Önerim sonuç açıklama sayfasının en önemli bilgiler üstte olacak şekilde yeniden tasarlanmasıdır. Nedir bu bilgiler: En iyi sonucu aldığın puan türü ve sıralamadaki yerin (yüzdelik dilimin):


Bence puanı vermeye gerek bile yok çünkü puan yıldan yıla değişirken üniversitelerin aldıkları yüzdelik dilimler pek değişmiyor. Örneğin ODTÜ makina yıllardır %2'lik dilimdedir. Bu yüzden ben ÖSS'ye girenlere puanlarını değil, yüzdelik dilimlerini sorar, ne kadar başarılı olduğunu hemen anlayabilirim.

How to Calculate Euler Angles

There are two ways to calculate Euler angles. You have to know their limitations to use them wisely in your programs. I forget that fact and rediscover it every couple of years, wasting time in the process. Let's write it down for easy reference (click here for pdf version):

Tuesday, September 15, 2009

Eurobasket 2009

Her ne kadar Çarşamba'ları arkadaşlarla basketbol oynasam ve NBA'i takip etsem de üç dört yıldır memleketin basketbol gündeminden kopmuştum. Nedeni milli takımın bir türlü belli bir seviyenin ötesine geçememesiydi. Geçen hafta Eurobasket 2009 müsabakalarının yapıldığını öğrenince dedim millilerin ilgime mazhar olması için bir şans daha vereyim (!)

Şu ana kadar iyi gidiyorlar. Özellikle dünkü Sırbistan maçı benim için tamam/devam testiydi. Eğer Sırbistan'a yenilselerdi bizimkiler hala aynı tas aynı hamam deyip bir beş yıl daha ilgilenmeyecektim. 69-64 yendiler. Takımın direncini ve sürekliliğini beğendim. Eskiden her maçta mutlaka bir iki saçma hareket yaparlardı, artık öyle şeyler olmuyor. Hido'nun sayı istatistiği kötüydü (16'da 1) ama savunma gayreti ile varlığın yeter dedirtti.

Tek lafım Ömer Aşık'a. Eleman rezil bir serbest atış yüzdesi (12'de 1 miydi neydi) ile oynadı dün. Serbest atış yüzdesi düşük adama gıcığım. Neden derseniz: Serbest atış tamamen mekanik bir mevzu, disiplinli çalışmayla ve bol tekrarla hallediliyor, yeteneğe gerek yok. Profesyonel sporcuların tuvalete dahi basketbol topu ile gitmesini beklerim (Michael Jordan uyurken yanında basketbol topu olması gerektiğini belirtiyor serbest atış videosunun 1:56'sında).

Son sözüm tv yorumcularına: Murathanoğlu fena değil ama diğer eleman "boş şutları sayı yapmamız lazım" türünde bariz akıl vermeyi kesmeli. Yeminlen söylüyorum, maçın son çeyreğini tv'nin sesini kısarak izledim.

Güncelleme (21 Eylül 2009): Milli takımla ilgili olumlu sözlerimi geri alıyorum, hala aynı tas aynı hamamlar. Yunan maçında eskisi gibi bir iki zırva hareket yapıp maçı kaybettiler. Akabinde Fransa ve Rusya'ya yenilerek sekizinci oldular. 2010 Dünya Kupasına katılmayı evsahipliği sayesinde garantilediler. Yendikleri İspanya ve Sırbistan final oynayarak devamlılığın ne demek olduğunu gösterdi. Milli takım benim için beş yıllığına bitmiştir. Bir sonraki nesle bakacağız artık.

Sunday, September 13, 2009

Kitap: Power, Sex, Suicide

Hücre-molekül seviyesinde olan bitenin hayvanlar aleminden daha fantastik olduğunu gördükçe (ki hayvanlar alemi de az fantastik değil hani) mikro alem hakkında bilgimi arttırmaya karar verip Power, Sex, Suicide - Mitochondria and the Meaning of Life kitabını amazon'dan aldım.

Kitabın tezi bakterinin ötesine geçip bugün gördüğümüz karmaşık organizmaları mümkün kılanın hücrelerin enerji üretimi için mitokondri teknolojisine geçmeleri. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere enerji, cinsiyet ve yaşlanma/ölümün müsebbibi mitokondri. Kitapta bir miktar anlatılan ancak ayrıntılı bir incelemeyi hak eden konu ise hücre enerji üretim mekanizması olan elektron iletim zinciri. Biyolojiden çok kimya/fizik bilmeyi gerektiriyor. Detaylı bakıp anlamaya çalışmalı bir ara.

Hayat nedir, benim burada ne işim var, "ben" neyim diyenlere önemli ipuçları sağlıyor. "Neden" sorusundan çok "nasıl" sorusunun yanıtı için güzel hipotezler sunuyor. Kitabın tabiri ile [sayfa 321]:
If they don't show us the meaning of life, they do at least make some sense of its shape. And what is meaning in this world, if it doesn't make sense?
Daha az felsefi ve günlük hayata yakın olan "antioksidanlar yaşam süresini uzatır mı" benzeri sorulara da yanıtlar var (antioksidanlar yaşam süresini uzatamazmış).

Monday, September 07, 2009

Experience

According to (pdf) NASA Manager's Handbook, [p.3-4, Table 3-4], the effort ratio between 10 years experience and 1 year experience is 2.6/0.5 = 5.2. It means that a single experienced individual is on the average 5 times as productive as a novice. Areas where experience is useful:

* Clarifying the problem definition, solving the right problem. During this phase you sometimes even see that there is actually no problem or that the problem is unsolvable. So you don’t waste time.

* Choosing the right approach/tools to solve the problem. Examples:
** For derivation of equations is the Newtonian or the Lagrangian approach more appropriate?
** Should we write the equations as vectors or should we use scalar components?
** Matlab vs C++
** Looking it up on the internet vs writing from scratch

* Knowing the right resources/people to summon/query

* Reusing you own documents/code written previously

* Getting things done due to personal power

* Minimizing blunders and information loss through disciplined data/knowledge management (source control, detailed documentation etc.)

* Being more productive with the choosen programming language.
** Knowing the language capabilities
** Knowing critical test cases; common pitfalls (floating point comparisons etc.)

* Being able to interpret analysis results, especially deviations from normal/expected.

Farkındalık

Aşağıdaki videoyu görmüşsünüzdür:



Dikkatiniz belli bir konu üzerindeyken başka şeyleri farketmek zordur. Sözü bir belgede veya kodda hata aramaya getireceğim: Zaman zaman bariz bir şekilde gözümüzün önünde duran hataları göremez oluruz. Böyle durumlarda uygulanabilecekler:

* Başka birisinin belgeyi/kodu incelemesini sağla, seninle aynı şeylere konsantre olmayabileceğinden konsantrasyon körlüğü gerçekleşmeyebilir.

* Başkasına belgede yazanları anlat. Anlatırken hataların farkına varılabiliyor.

* Eğer başkasını bulamıyorsan kafanda geçenleri yaz, yazma eyleminin kendisi düşüncelerini toparlamanı sağlar.

Daha fazla hata arama yöntemi için bkz. Debugging 101

Vector vs Scalar Expressions

Consider the well known Euler’s equations expressed in the body fixed frame:


In this vector form, there are a total of five operations (one derivative, two multiplications, one cross product and one addition)

If we choose to use scalar equations:


Here we have 30 multiplications, 21 subtractions and 3 additions, which add up to 54 operations. As you see, expressing equations in vector form yields 10 times less complication. It is easier to review, find errors and code vector equations. You only need code for vector/matrix multiplication, addition and cross products (they can be easily found on the internet).

Saturday, September 05, 2009

Kitap: The Fall of Constantinople 1453

Tarihin, özellikle de resmi versiyonlarının yalanlarla dolu olduğunu gördükten sonra bilgilenmek için en mantıklı yolun mümkün olduğunca farklı kaynaklardan yararlanmak olduğunu gördüm. Bu bakış açısı ile okuduğum History Lessons: How Textbooks Around The World Portray U.S. History ufuk açıcıydı. Farklı görüşler için wikipedia'daki tarih yazıları da önemli bir kaynak.

Tarih okumaları serimizin bugünkü kitabı The Fall of Constantinople 1453. Kitap bizdeki tabiri ile İstanbul'un fethini, batıdaki tabirle Konstantinapolis'in düşüşünü anlatıyor. Batının tarih kaynakları üzerinden sosyal, politik ve askeri konularda güzel ayrıntılar veriyor. Tadı bana Amat'ı hatırlattı.

Kuşatmanın kolayca gerçekleştiği kanısındaydım. Kitabı okuyunca ne kadar zahmetli ve ne kadar trajik olduğunu gördüm. Konstantinapolis'lilerin çaresiz fakat kahramanca direnişlerini gözlerim yaşararak izledim. "Bashi-bazouk"lar arasına karışıp aman vermeden kale duvarlarına hücum ettim. Fatih'in yanında sabırsızlık ve öfkeyle atımı denize sürdüm. Halil Paşa'nın ızdırabına ortak oldum. Konstantin ve Teophilus'la birlikte "bugüne şahit olmaktan ölüm yeğdir" diyerek kapılardan içeri dalan Osmanlı'nın üzerine dört nala sonsuzluğa koştum.

Ne müthiş bir film olurdu Konstantinapolis'in düşüşü... Biraz Kingdom of Heaven ve 300 Sparta'lı karşımı... Bizi biraz kızdırırdı "gavurlar bizi kötü göstermiş" diye ama çok etkliyici olurdu. Hele şu ifadede anlatılan sahne olursa:
[p.137] Wave after wave of these fresh, magnificient and stoutly armoured men [Janissaries] rushed up to the blockade, to tear at the barrels of earth that surmounted it, to hack at the beams that supported it, and to place their ladders against it where it could not be brought down, each wave making way without panic for its successor. The Christians were exhausted. They had fought with only a few minutes' respite for more than four hours; they had fought with desperation, knowing that if they gave way it would be the end. Behind them in the city the church bells were clanging again, and a great murmur of prayer rose to heaven.
...ve filmin bitişi şöyle olsa:
[p.191] They remembered that dreadful Tuesday, a day that all true Greeks still know to be of ill omen; but their spirits tingled and their courage rose as they told of the last Christian Emperor standing in the breach, abandoned by his Western allies, holding the infidel at bay till their numbers overpowered him and died, with the Empire as his winding-sheet.
Kitap son derece akıcı bir dille yazılmış, bir macera filmi seyreder gibi, 11 saat aralıksız okuyarak bitirdim (256 sayfa). 11 saat vakit ayırabilmemi Amerika uçak yolculuğuna borçluyum, duraksamadan kitap okuma rekorumu kırdım. Sadece duygularımın had safhaya çıktığı anlarda sükûnet molaları verdim, yoksa hostesler bende bir sorun olduğunu düşünebilirlerdi.

Vector derivative and reference frames

At least once a year I get confused when dealing with derivatives of vectors in different reference frames. I decided to do a derivation demonstrating the main points in an unambiguous fashion. Here it is:




Thursday, September 03, 2009

Akşam sohbetleri

İsmayil DK: (okuduğu kitaptan başını kaldırır) Ya insanlar otonom gibi kelimeler kullanıyorlar, sinir oluyorum!

İsmayil ŞK: Niye ki? Otonom kendi kendine karar veren demek.

İsmayil DK: Ya ben sevmiyom öyle ingilizce kelime...

İsmayil ŞK: Peki götonom götünden karar verme manasında olabilir mi? Dur şunu bloğa yaziim de kelimeyi ilk bizim bulduğumuz tescillensin!

İsmayil DK: ...

Tuesday, September 01, 2009

Bir sosyalleşme aracı olarak blog

Eski bir yazımda neden blog yazmalı üzerine kafa yormuştum. Bir ekleme yapmak istiyorum: Blog/facebook benzeri araçlar birbirimizi tanıma ve güvenme süresini kısaltıyor. Fırsat bulunup biraraya gelindiğinde havadan sudan konuşmak yerine blog yazıları üzerinden daha güzel sohbetler gelişiyor. Özellikle arkadaşlarımın arkadaşlarını tanımak için iyi bir fırsat sunuyor. O nedenle sevgili çevrem, özellikle Şamil kulunuz gibi spontane kaynaşamayan geyik fakiri içe dönüklerin sizleri tanımasına yardımcı olalım, blog yazalım.

mp3: Dala Ma Loyla Vay Khentiy

Learning to learn

(pdf) If I'd wanted to study, I would have gone to a real college:
[p.1] ...the ability to learn independently is more important than a mastery of specific knowledge areas.

[p.2] It also dawned on my reluctant mind that our pedagogical model at the college was based around this same “fire hydrant” methodology: present an incredible amount of information in a short time, and hope
that students retain at least some of it... Not that students will actually retain all these things as they are presented, mind you, but an instructor faced with a long list of topics to cover is tempted to present them as quickly as possible due to time constraints... Whatever complexity I eliminated from the problem that enabled me to solve it was where my understanding was weak.

[p.4] becoming independent learners is not just important, it is all-important... the real objection here was not the method, but rather the radical idea that learning might require significant effort on their part.

[p.5] I resolved to become more pro-active during my students' research time: rather than wait for them to ask for help, I would actively monitor their study and discussion, offering assistance when needed.

[p.5] It is not helpful to assign active research and problem-solving work as supplementary activities. In order for students to see the value of self-teaching, it must be central to the curriculum, not peripheral.

When research projects are merely tangential to instructor-led learning, students perceive the exercises as unnecessary, and much of the value is lost. Assistance must be available at every step of the process to help students learn, or else they may become frustrated. This assistance must also follow the same "active" mode as the rest of their learning. When a student requires assistance in researching information or solving a problem, lead them to the answer(s) they seek by asking questions and involving them directly in the discovery process. Dispense direct instructor-to-student transmission of knowledge like a doctor would prescribe cortisone: with caution, knowing that it is highly effective for specific problems in the short term, but crippling if used over an extended period of time.

[p.6] All courses can and should teach students how to learn, and be accountable to this goal by directly assessing each student's self-teaching ability.

mp3: Madness - It Must Be Love