Thursday, July 13, 2006

Amat

İhsan Oktay Anar'ın AMAT isimli kitabını üç gün gibi kısa bir sürede bitirdim (235 sayfa). Bol miktarda Osmanlıca tasvirler ve denizcilik terimleri ile bezeli tarihi fantazi... Kitabı almama geçenlerde Nesij'in dikkatimi çektiği şu bölüm neden oldu [s.34]:

"Sandallar Kazıklı İskele'ye aborda edip palamar verince, törende ve cenkte giydikleri kıyafetleri kuşanmış yeniçeriler meşalelerin ışığı altında kıyıya çıktılar. Yaralandıkları vakit kan izi belli olmasın diye kırmızıya boyanmış sırma göğüs atkılı kaputları sırtlarındaydı. İşin ilginç yanı, özellikle muharebe dönüşü bu kaputların renklerinin solduğu pek görülmemişti. Çünkü göğüslerinde sadece mangal gibi bir yürek değil, aynı zamanda arkebüz ve tüfenk kurşunlarının izlerini de taşıdıkları için bu yaralardan dökülmüş kan, kaputlarını kıpkırmızı yapardı. Can ala ala ölümden ve haşa Allah'tan bile korkmayan bu neferlerin çakmak çakmak olmuş gözlerinde sadece tersane azaplarının taşıdıkları meşalelerden yayılan kırmızımtırak ışık değil, aynı zamanda kızıl öfke kıvılcımları da oynaşıyordu."

Bu kitabın güzel filmi olur. Şöyle Pirates of the Carribean efektleri ile felsefi derinlik harmanlanırsa bizim de gözlerimizde mest kıvılcımları oynaşır ;)

Derler ki yazarın Puslu Kıtalar Atlası da hoştur... Bakıciiz...

No comments: