İşçiyim ve Tez-Koop-İş sendikasına üyeyim (Tez-Koop-İş = Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası). Geçen hafta işyerinde sendika işyeri temsilcileri seçildi. Adaylarla sohbetlerim sonrasında bu konuda bloglamanın zamanının geldiğini düşündüm.
İşyerinde iki farklı sendika görevlisi varmış: Bunlardan biri işyeri temsilcisi, diğeri de sendika delegesi. İkisini aynı şey sanıyordum, değilmiş. İşyeri temsilcisi işçilerle işveren arasında olan, işçilerin dilek ve temennilerini, şikayetlerini işverene görüşerek çözme sorumluluğuna sahip. Delege ise sendikada kariyer yapmanın ilk adımı sanki... Bir çeşit parti delegesi gibi... Seçimlerde oy verme hakkına sahip olan delegedir. Biraz garip çünkü elini taşın altına koyan işyeri temsilcisi, kariyer yapan delege imiş görüntüsü var. Sormak lazım.
Notlar:
- Yaşasın-kahrolsun slogan edebiyatından daha derin analizler bekliyoruz. Tüm basın açıklamaları ve eylemler sanki birbirinin kopyası.
- İşyerinde verimlilik, işçilerin eğitim ve becerilerinin arttırılması, gayrı safi milli hasılanın artması konusundaki laflar yüzeysel olmalı çünkü bu alanlarda laf var aksiyon na-mevcut. Mevcut pastayı büyütmekten çok var olanı yağmalama düşüncesi ülkemizdeki temel sıkıntılardan biri. "Üretim" içi boş bir palavra...
- Sendikaların birbiri ile ilişkilerini merak ediyoruz (örnek: Nakliyat-İş'in TÜMTİS'e silahlı saldırısı!).
- Sendikalarla ilgili enteresan haberler çıkıyor. Örnek: Sendika Ağaları Burjuvazinin Safında. Bu haberi ciddiye almaya imkan yok çünkü klasik "yaşasın-kahrolsun" formülleriyle dolu.
- Sendikalarda görev almanın beceriden çok siyasi parti, mezhep, ırk vb. unsurlara bağlı olduğu dedikodusu var. Ülkemizde aksi zaten çok şaşırtıcı olurdu.
- Tez-Koop-İş tarihçesi, TÜBİTAK ne zaman ve neden bu sendikaya (başkasına değil) üye oldu?
- Sendikalarda tartışmadan, eleştiriden ziyade kavga izlenimi var.
- Sendikanın hayatıma etkisi yok. Mühendisim ve kendi sorunlarımı kendi idari yapımızla çözebiliyorum. Mühendisler ilgi göstermiyor. Mühendislerin ne istediklerini merak eden de yok sanırım. Geçen haftaki işyeri temsilcisi seçiminde seçilenler arasında mühendis bulunmuyor.
- Daha önceleri bir elemanı işten attık ("kendi isteği ile ayrıldı"), işyeri temsilcilerinin en azından benden bilgi almasını isterdim. Kimse birşey sormadı. Biz çalışma arkadaşlarımıza açıklama yaptık.
- Medyaya yansıyan sözleşme pazarlıklarında hep aynı senaryo: Önce görüşmeler krize girer, sonra anlaşılır. Aceba danışıklı döğüş mü var? Sendikacıların görevlerini yaptıklarını göstermek için kriz mi çıkması gerekiyor?
- İşe başlarken otomatikman sendikaya da üye oluyoruz. Bu sırada bize kimse bilgi vermedi.
- Sendikadan ayrılmak mümkün mü, yoksa bu aleme giren bir daha çıkamaz mı?
Tez-Koop-İş web sayfası eleştirileri:
- Sayfa güncel değil sanırım. Genel Başkan Sadık Özben görünüyor.
- Alt sayfalara doğrudan link veremiyoruz. Örneğin Nakliyat İş'in TÜMTİS'e saldırısının linki şu ancak sayfa izin vermiyor.
- İşyeri temsilcisi, delege vb. işlerin tanımları yok.
- Sendika yöneticilerinin özgeçmişleri yok.
- Her işyeri için temsilci listesi, delege listesi, bunların fotoğrafları ve özgeçmişleri olsun.
- Dergi sayfasındaki linkler çalışmıyor.
Binanaleyh, sendika konusunda kafamda net bir resim yok, hayatıma etkisi de yok. Hal böyleyken sendika benim için yılda bir iki kere rey verdiğim bir işten öteye gitmiyor. Bir müddet daha durumu izleyeceğim ve sendikanın benim için abesle iştigal olduğunu değerlendirirsem sendikadan ayrılmanın yollarını arayacağım.
Sunday, November 27, 2005
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment