Wednesday, July 26, 2006

MS Word Tips

I wrote a little blog about MS Word in the past. I found other very helpful tips from The Word MVP Site. Some examples:

o You can repeat most commands and actions by pressing F4.

o You can use Ctrl+Shift+C to copy formatting and Ctrl+Shift+V to paste it. Having copied formatting, you can use Ctrl+Shift+V as often as you like – even across multiple documents – without having to copy again until you close Word.

o To return to your last edit point, press Shift+F5

o Press Ctrl+Spacebar to remove character formatting. Press Ctrl+Q to remove paragraph formatting.

o Word outline can be pasted straight into PowerPoint; and this is a very quick way to prepare the guts of a presentation.

o Advanced find-replace

Sunday, July 23, 2006

Dictionary of useful research phrases

I am disgusted whenever I see phrases like "...it is easy to show that...", "...after some simple algebra we arrive at...". I think of them as signs of laziness. Write your technical articles clearly and don't waste people's time by forcing them to guess your oh-so-clever proofs. Dictionary of useful research phrases is a nice piece that will help you uncover author's mindset:

It has long been known = I didn't look up the original reference.

It is hoped that this study will stimulate further investigation in this field = This is a lousy paper, but so are all the others on this miserable topic.

mp3: İsmail YK - Bomba Bomba

Monday, July 17, 2006

Sağlam ayakkabı bağlama

Özellikle spor ayakkabılarımın bağcığı açılmasın diye iki kez düğüm atmam gerekir, o da açarken uğraştırır. E, internet varken insan hiç biçare kalır mı? Kalmaz elbet. Ian's Secure Shoelace Knot sayfasında gayet basit ve kullanışlı bir bağlama biçimi anlatılıyor. Bilinçlenile!


Hazır bağlamadan söz etmişken kravat bağlama konusunda link vermeden olmaz. Tie a necktie sitesi benim gibi yılda 2-3 kez kravat takan birinin "nasıldı bu iş yav" diye dertlenmesine son verir.

mp3: Kenan Doğulu - Çakkıdı (Haftasonu Avenue'de havuz başında dinledim, hoşuma gitti)

Thursday, July 13, 2006

Amat

İhsan Oktay Anar'ın AMAT isimli kitabını üç gün gibi kısa bir sürede bitirdim (235 sayfa). Bol miktarda Osmanlıca tasvirler ve denizcilik terimleri ile bezeli tarihi fantazi... Kitabı almama geçenlerde Nesij'in dikkatimi çektiği şu bölüm neden oldu [s.34]:

"Sandallar Kazıklı İskele'ye aborda edip palamar verince, törende ve cenkte giydikleri kıyafetleri kuşanmış yeniçeriler meşalelerin ışığı altında kıyıya çıktılar. Yaralandıkları vakit kan izi belli olmasın diye kırmızıya boyanmış sırma göğüs atkılı kaputları sırtlarındaydı. İşin ilginç yanı, özellikle muharebe dönüşü bu kaputların renklerinin solduğu pek görülmemişti. Çünkü göğüslerinde sadece mangal gibi bir yürek değil, aynı zamanda arkebüz ve tüfenk kurşunlarının izlerini de taşıdıkları için bu yaralardan dökülmüş kan, kaputlarını kıpkırmızı yapardı. Can ala ala ölümden ve haşa Allah'tan bile korkmayan bu neferlerin çakmak çakmak olmuş gözlerinde sadece tersane azaplarının taşıdıkları meşalelerden yayılan kırmızımtırak ışık değil, aynı zamanda kızıl öfke kıvılcımları da oynaşıyordu."

Bu kitabın güzel filmi olur. Şöyle Pirates of the Carribean efektleri ile felsefi derinlik harmanlanırsa bizim de gözlerimizde mest kıvılcımları oynaşır ;)

Derler ki yazarın Puslu Kıtalar Atlası da hoştur... Bakıciiz...

Saturday, July 08, 2006

Richard Dawkins videos

Below are links of Richards Dawkins videos about religion, scientific thinking and dangers of non-thinking:

"Why should scientists tiptoe respectfully away? The time has come for people of reason to say enough is enough!"

Root of All Evil Part 1 - 1 of 3

Root of All Evil Part 1 - 2 of 3

Root of All Evil Part 1 - 3 of 3

Root of All Evil Part 2 - 1 of 6

Root of All Evil Part 2 - 2 of 6

Root of All Evil Part 2 - 3 of 6

Root of All Evil Part 2 - 4 of 6

Root of All Evil Part 2 - 5 of 6

Root of All Evil Part 2 - 6 of 6

"With or without religion, good people can behave well and bad people can do evil; but for good people to do evil - that takes religion" --Steven Weinberg

Interview 1 of 3

Interview 2 of 3

Interview 3 of 3

Kirada oturmak üzerine

Üniversiteden mezun olduğumdan beri Ankara'da kiracı olarak yaşıyorum. İki kez kendi isteğimle ev değiştirdim, şu an üçüncü evimde oturuyorum. 9 yılın ardından artık uzman kiracı olduğumu söyleyebilirim.

Zaman zaman "yeter artık Şamil, kendine bir ev almanın zamanı geldi" eleştirisine maruz kalıyorum. Ev sahibi olmak için çeşitli nedenler var. Birincisi ekonomik; kendi evimin sahibi olmak varken neden elin adamına para vereyim?

Ekonomik analiz: Ayrancı'da oturmak isteyebileceğim evler 150 bin liradan başlıyor. Aynı evlerin kirası ortalama 600 lira (aidat hariç). Yani ev almak için harcayacağınız para = 150000/600 = 250 aylık = 20 yıl. Yani 20 yıllık kirayı bir seferde verip ev alıyorsunuz. Banka faizi bu aralar %16, enflasyon da %12. Banka %4 kar veriyor. 150000 lirayı bankaya koyarsanız %4 faizle 20 yılda 316 bin lira oluyor. Yani eğer elimde 150 bin lira olsa ve bankaya koysam, kirada oturmaya da devam etsem 20 yıl sonunda 316 bin-150 bin (ödediğim kira)=166 bin lira kardayım. Hesabımızda ev ve kira fiyatlarının enflasyon oranında arttığını varsaydık. Eğer şu an 150 bin liraya aldığım ev 20 yıl sonunda enflasyonsuz hesapla 316 binden fazla ederse zarardayım demektir. 20 yıl sonunda o evden ne kadar hayır gelir, o da ayrı mesele...

Parayı bankada nakit halde bulundurmanın en öndemli avantajı parayı istediğiniz zaman kullanabilmenizdir. Evi öyle şıp diye satmak mümkün değil. "Ben iradesi zayıf adamım, bankada para tutamam, harcarım" diyorsanız size Allah müstehakınızı versin diyorum ;). Kendinizi geliştirmekle ilgili kitap neyin okuyun.

Ayrıca ev sizi bir yerde bağlıyor, özgürlüğünüzü kısıtlıyor. Tamam, kiradayken evi canınızın istediği şekle sokamazsınız ama benim için çok önemli değil. Ev temiz ve ferah olsun, ısıtma ve altyapı sorunu olmasın bana yeter. Dünya malında gözüm yok ;).

İnsanların ev almak için öne sürdüğü diğer önemli neden de ev sahibinden yılmış olmak. Onun için de aşağıdaki analizle devam edelim.

Hukuki analiz: Umut kardeşimizin bulduğu Kira Hukuku ve Tahliye gayet faydalı bir doküman. En ilgimi çeken konu da kira sırasında ev sahibinin kontrata ek yapması (tahliye taahüdü vb) ile ilgili açıklama. Buna göre "...ilk kira kontratı ile yapılan tahliye taahhüdü geçerli olmaz. Konuya ilişkin Yargıtay, İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, ilk kira sözleşmesine konan tahliye taahhüdünün, kiracının ev ihtiyacı nedeniyle baskı altında imzaladığını kabul ederek, bunu kabul etmemiş, ancak ikinci yıldan itibaren söz konusu baskının ortadan kalkabileceğini ve ancak bundan sonra yapılacak tahliye taahhüdlerin geçerli olacağını belirtmiştir." Kira artışı ile ilgili limiti hepimiz biliyoruz zati: Ev sahibi ne kadar yırtınsa da sizi enflasyonun üzerinde artışa zorlayamaz.

Memleketteki güncel durum: Kiralar dalgalı bir davranış izliyorlar. 3-4 yıl artar, sonra duraklama dönemine girer. Bugün TRT2'de inşaat sektöründen birisi şu yorumlarda bulundu:
* 1-2 yıldır devam eden hızlı konut yapımı ihtiyaçların üzerinde.
* Eve ihtiyacı olanların çoğu hala ev alamıyor. Ev alanların 5'te 4'ünün zaten evi var ve yatırım amacı ile ev alıyorlar. Ekonomik istikrar paranın inşaatta değerlendirilmesine neden olmuş.
* Önümüzdeki dönemde kiralık fazlası olacağından kiracı bulmak güçleşecek.

Kirada yaşayan güzel insanlar, korkmayınız, kirada kalmak her açıdan iyidir. Ev sahibi size efendi gibi davranırsa siz de ona efendilikle mukabele ediniz. Yok derinizi yüzmek ister ve sanki sizi hayrına evinde barındırıyormuş gibi davranıyorsa bu davranışını burnundan getirmek için her türlü koz bizden yana. Hatta mümkünse süründürelim, ahlaksız insanlar nasihatle değil, musibetle yola gelirler. Musibetle canlarını sıkmazsak onlar bizim canımızı sıkacak bir vesile herzaman bulurlar. Bu nasihatim sadece gıcık ev sahiplerinin altında ezilen efendi kiracılara değil, genel olarak utanmazların elinde inleyen güzel insanlaradır. Cesur olun biraz! Bırakın şu efendi çocuk kerizliğini (Umut'um, sen hele iyice kulak ver :P ). Verdiğim gaz yeterli gelmediyse buyrun adiloş bebenin ninnisi:

...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...

Bu namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü

--Ahmed Arif

Son bir not: Kendi ev sahibimden ziyadesi ile memnunum. Kirayı her yıl enflasyon mertebesinde arttırıyorum. Evim sakin ve geniş ancak ne yazık ki güneş almıyor. Bu da kaloriferlerin çalışmadığı sonbahar ve ilkbahar döneminde kıçımızın donmasına neden oluyor. Sanırım memleketteki inşaat-mania durulduğunda evi değiştiririm.