Sunday, December 21, 2008

Farklar

Derya ile milyon tane ortak yönümüz var. Ender farklarımız da mevcut. Farklar hakkında fikir sahibi olmanız için aşağıdaki iki anıyı sunuyorum:

Ben 7 yaşlarındayken babamla birlikte okula doğru yürüyorduk.

Ben: İnşallah öğretmen hastadır da bugün ders olmaz.
Babam: Hmmm. Öğretmenin başına iyi birşey gelse de dersiniz öyle iptal edilse daha güzel olmaz mı?
Ben: Hmmmmmm... Öğretmenime piyangodan para çıkmış olsun, o da derse gelmesin.
Babam: Bak bu daha iyi.

Derya da benzer yaşlarda iken namı Çorum sınırlarını aşmış babaannesi ile arasında şöyle bir konuşmanın geçtiği rivayet edilir:

Derya: Babaanne bugün derse gitmek istemiyorum. Umarım öğretmene ikramiye çımıştır da okulu ekmiştir.
Babaanne: (sinirli bir ses tonuyla) Niye çıhıyomuş?!
Derya: ....hmmmm... Peki hasta olmuş olsa?

Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...

1 comment:

Nesij said...

Benim de bununla ilgili bir anım var:

İlkokuldayken, okula gitmek istemediğim bir sabah yataktan çıkmadan anneme şu öneride bulunmuşum: "Anne, sen şimdi okula git, öğretmene 'Nesij bugün okula gelmese olur mu?' diye sor. Eğer 'olur' derse, gitmiyim." (Okulun eve yürüyerek 40 saniye mesafede olduğunu da ekleyeyim.)

Buradan, ileride benim nasıl bir insan olacağıma dair çıkarabildiklerim şunlar:
1. Fırsatçılık: Okulun yakın olmasından yararlanma.
2. Aracı kullanma: Araya annemi koyuyorum.
3. İkna yöntemine başvurma: "... olsa olur mu?" diye nazik bir şekilde rica ettirme.
4. İyimserlik: Algoritma "if" ve "then" için yazılmış, "else" olasılığı yok sayılıyor.
5. Gereksiz ayrıntıcılık: "Ben bugün okula gitmek istemiyorum" demek yerine "öyle olsa, böyle olsa, bilmem ne..." teraneleri.
6. Uykuculuk.

Bu da yeni bir marshmallow testi olabilir mi, diye düşünmeden edemiyor insan. 7 yaşındaki çocuğun okula gitmemenin koşuluna yaklaşımı ileride ne menem bir adam olacağına delalet olabilir mi? (research question).