Friday, September 10, 2010

Yanlış anlamalar

İnsanların birbiri ile iletişim için hassas bir araç olmayan lisanı kullanıyor olması zaman zaman yanlış anlamalara yol açıyor çünkü herkeste aynı şeyi çağrıştırdığını sandığımız kelimler başka başka anlamlara geliyor. Sık sık karşılaştığım örnekler:

* Bir çocuğa matematik çalıştırıyorum. Problemin çözüm yöntemini izah ettikten sonra çocuk da anladım diyor. Ancak benzer soruyu çözemeyince şaşırıyorum. Burada "anladım" kelimesi benim için "çözüm yönteminin ayrıntılarına vakıf oldum" manasına gelirken çocuk için "dediklerini duydum, söylediklerinde bilmediğim bir kelime yoktu"dan ibaret.

* Bir mühendis "iki testin sonuçları nasıldı?" sorusuna "sonuçlar aynıydı" diye cevap verir. "Aynı" kelimesi benim için "sonuçlar noktadan sonra onuncu basamağa kadar eşit" manasına gelirken diğer mühendis için "sonuçları üst üste çizdirip beş metre uzaktan baktığımda birbirilerine yakın görünüyorlardı" anlamına geliyor.

* Yine bir mühendis "mekanik parçalar hazır mı?" sorusuna "hazır" der. Benim için "hazır" demek parçalar Ostim'de üretildi, kalite kontrolden ve testlerden geçirildi, kabulü yapıldı, laboratuvara teslim edildi, ana sisteme bütünlenmeye hazır" demekken diğeri için "üretici yarın sabaha üretimi bitireceğini söyledi"den ibaret.

Biri "anladım", "aynı", "hazır" kelimelerini kullandığında zihninde alarm zilleri çalmalı ve konuyu netleştirmek için birkaç soru daha sormalısın.

mp3: Rammstein - Hier kommt die Sonne

No comments: