Sahne tasviri: ŞK ve DK öğle yemeği hazırlamakta, arada ceviz yemektedirler. Bu sırada ŞK saksıdaki reyhandan bir yaprak alır ve ağzına atar:
ŞK: Şu hayatta en sevdiğim şey reyhan... Bir de sarımsak!
DK: Ne yani, ben en sevdiğin şeyler arasında değil miyim?!
ŞK: (dumur vaziyette 5 saniye geçer)
ŞK: Böyle durumlarda erkeklerin aklına hiç "peki ben?" benzeri sorular geliyor mudur? Benim gelmiyor. Hatun kişilere bu anlayış hayatlarının hangi aşamasında veriliyor aceba?
DK: Cevizi uzatır mısın?
ŞK: ...
Friday, October 29, 2010
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
doğuştan.. hatta anne karnında başlıyor kadının diğer cins olan erkek ile kıyaslanma, değer biçilme ve bunun akabinde gelen ikili ilişkilerde onay alma ihtiyacı.. kadının doğasında olan, biyolojik bişiy değil bu, toplumsal cinsiyet rolleriyle birlikte üzerimize giydirilen ve pek çok kadına atfedilen mevzu gibi sonra da anlaşılmaz bulunup "kadın milleti işte!" denilen zımbırtılar bütünü..
hörmetler.
Bir de biz kadınlar 5-6 sene sonra bile, ortada ilişkilendirecek hiçbirşey yok iken,"-sen zaten sarmısakla, reyhanı benden daha çok seviyorsun" diyebiliriz.
sebebi ise DNAsal bir durum bence :)
Post a Comment