Bu aralar hem eşim hem de annem ingilizce öğrenme planları yapıyor. Geçmiş bir yazımda İngilizce öğrenmenin önemi üzerinde durmuştum. Bu yazımızda İngilizce öğrenme ile ilgili pratik bilgiler vermeye çalışacağım. Neden ingilizce öğrenmek gerektiği konusunda daha fazla motivasyon için bkz. Why learn English. Bence ingilizce bilmemekle sağır ve dilsiz olmak arasında pek fark yok. Zaman cahiliye devrinden çıkma zamanıdır.
Kendi kendine öğrenmek muhtemelen kursa gitmekten daha hızlı sonuç almanızı sağlar, çünkü kurslarda tempoyu genellikle en yavaş olan belirler. Kendine kendine çalışmada ana sorun irade gösterebilmek ve bunu sürekli kılmak. Birkaç gün veya birkaç hafta herkes çalışır, mühim olan süreklilik.
Tavsiyelerim:
* Neden ingilizce öğrenmek istediğinizi yazın. Örneğin bir blog tutun ve ilk yazınız neden ingilizce öğrenmek istediğiniz olsun. İngilizce öğrenme yolunda mesafe aldıkça bloğa yazar ve ilerleyişi görürsünüz.
* İngilizce öğrenen başka kişiler ile temas halinde olun, tecrübelerinizi paylaşın. Blog bu işte de yardımcı olacaktır.
* İngilizce'de (ve diğer dillerde) zor olan grammer değil kelimedir. Grammer kurallarını kısa sürede anlarsınız. Gerisi kelime ve özel durumları öğrenmektir.
* İngilizce metinler bulun. En kolay yolu interneti kullanmaktır. Bu metinlerdeki cümeleleri anlamasanız da gramer yapıları tanıdık geliyor mu, bildik kelimeler var mı diye inceleyen. Cümlelerin ne anlattığını tahmin etmeye çalışın.
* İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayın, kelimlerin ingilizce açıklamalarını okuyun. Tabi ingilizceniz sıfır seviyesindeyse ilk başlarda Türkçe sözlük olmadan yapamazsınız ama İngilizce-Türkçe sözlüğü mümkün olan en erken vakitte terkedin, zihni ingilizceye alıştırın.
* Öğrendiğiniz yeni kelimleri not edin. Notlarınız şunlar içersin:
** Kelime
** Telaffuzu
** İngilizce açıklaması
** Kelimenin içinde geçtiği örnek cümleler
** Kesinlikle Türkçe kullanmak yok!
** Kelimleri kalem kağıtla not edebilirsiniz ve arada bir gözden geçirebilirsiniz. Örneğin otobüs beklerken.
** Not tutmak için yazılım da kullanabilirsiniz (misal SuperMemo) ama bunun dezavantajı bilgisayarın olmadığı ortamlarda notları gözden geçiremezsiniz (eğer küçük el bilgisayarlarına sahip değilseniz). Avantajı ise yazılımın sizi test edebilmesi, zorlandığınız kelimeleri daha çok karşınıza çıkarmasıdır.
* En zor kısım sürekli motivasyonu sağlamaktır. Benim için motivasyon kolaydı çünkü ingilizce öğrenmeyi seviyorum. Motivasyon için internet faydalı olur. Örneğin yeni bir kelime öğrendiğinizde bunu google'a girin ve çıkan sayfaları okuyup anlamaya çalışın. İlk başlarda zor olacaktır ama işin sırrı yılmamakta. Ben üniversitede ilk kez Newsweek dergisini alıp okumaya çalıştığımda hayal kırıklığına uğramıştım çünkü dergiyi doğru dürüst anlayamıyordum. Yılmadım ve devam ettim, dergide anlamadığım kelimeleri not ettim, tekrarladım.
* Başlangıç seviyesi aşılması en zor seviyedir. Herşey çok zor görünür. Araba kullanmasını öğrenmeye benzer. Bir kez başlangıç engelleri aşıldığında herşey hızlanır, internet ingilizce öğrenmenizde çok daha etkin bir rol alır, çünkü artık çat pat yazıları anlayabildiğinizden ingilizce sitelerden yararlanabilir hale gelirsiniz. Ayırca çocuk kitapları okuyabilirsiniz, örneğin Donald Duck Adventures.
* Telaffuz üzerine ayrıca çalışmak gerekir, ingilizce cümleler okurken sesinizi kaydedip dinlemek işe yarayabilir. Telaffuzunuz kötü ise kimse sizi anlamaz. Amerika'ya ilk gittiğimde bir şişe su istediğimi anlatana kadar canım çıkmıştı, meyersem "vooda" demek gerekiyormuş :P.
Benim için kabaca ingilizce seviyleri şöyle:
* Temel grammer kurallarını ve kelimeleri biliyor. Kafa göz yararak da olsa konuşabiliyor. Anaokul düzeyi çocuk kitaplarını okuyabiliyor, internette yavaş yavaş birşeyler anladığını görüp seviniyor. KPDS karşılığı = 50
* Gündelik hayatta lazım olan tüm grammer kurallarını biliyor, kelime haznesi idare ediyor, yurtdışına çıksa konuşurken biraz zorlansa da derdini anlatabilir. Teknik kitapları ve wikipedia yazılarının çoğunu anlayabiliyor, ilkokul seviyesi kompozisyon yazabiliyor. KPDS karşılığı = 75
* Kelime haznesi iyi, Newsweek gibi dergileri okuyabiliyor, Google videolarını (bol konuşmalı olanlarını), televizyonda BBC World haberlerini, NBA TV'yi rahatça takip edebiliyor, yabancılarla konuşurken çok az hata yapıyor, zaman zaman kendini ingilizce düşünürken buluyor. Ortaokul seviyesi kompoziyon yazabiliyor. KPDS karşılığı = 90 (Bu bendeniz oluyorum).
* Kendisine ingilizce konusunda birşey öğretebilecek kurs kalmamış, kelime bilgisi gayet iyi, yabancılarla konuşurken rahat ve hata yapmıyor, ingilizce politik tartışma programına telefonla bağlanıp konuşabilir, lise seviyesi kompozisyon yazabiliyor. KPDS karşılığı = 100
* İngilizce şiir yazıyor. KPDS karşılığı = yok :P
Linkler:
İngilizce kelimlerin telaffuzu ve anlamı için: Webster Sözlük
İngilizce öğrenme ile ilgili faideli sayfalar: Antimoon, English Page (özellikle grammer için)
İngilizce testleri: Learn English Feel Good
BBC'nin inglizce öğretme sayfası (orta ve ileri seviye için işe yarar, başlayanlar için değildir): BBC Learning English
BBC Radyo: BBC Radio Player
British Counsil ingilizce öğrenme sayfası (ingilizce seviyenizi ölçmek için pratik testler var): British Council Learn English Central
Basit ingilizce ile yazılmış wikipedia: Simple English Wikipedia
Saturday, October 06, 2007
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
3 comments:
Selam hajim,
Dil öğrenmedeki asıl zorluğun kelime haznesini genişletemek olduğu fikrine katılıyorum. Alamanca ve Norveçce kelimeleri öğrenmek için kullandığım ufak fakat lezzetli bir programdan haberdar edeyim dedim. VocLearning; freeware ve şu adresten indirilebilir. Kullanımı çok kolay ve çok kısa sürede zibil kelime öğrenilebiliyor. Tek ihtiyaç kelimeleri istenen karşılıkları ile programa girmek.
Esenlikler...
yes ...
diyorum, bilmem anlatabildim mi:P
Dil öğrenenler için Yeminli Sözlük adında bir site geliştirdik. Siteye 250.000 hazır çevrilmiş ingilizce türkçe cümle koyduk. Umarım işinizi görür.
Post a Comment