Geçen C.tesi günü arkadaşlarla Işık Dağı'na gittik. Işık Dağı'na gitmenin güzelliği Ankara'ya 1.5 saat mesafede olması. Standart tabiat yürüyüşü için güzel bir parkur.
Işıkdağı'nın kötü tarafı yolu. Biz giderken hava yağışlı olmadığından sorun değildi ama yollar ıslak olursa gitmek zor.
Ufak eksiklikler: Hiçbir yerde Işık Dağı tabelası yok. Ankara'dan otobana girmeden Kazan yoluna sapıyoruz (E5'miş). Kızılcahamam'ı geçince Çerkeş tabelasından dönmek gerekiyor. Güvem'i geçtikten sonra Belpınar tabelasından dönmek gerekiyor. Belpınar sucuk reklamı yüzünden insan yol tabelası mı reklam tabelası mı karıştırıyor.
Rüzgarlı olabildiğinden bere, kapşon lazım, yoksa takip eden günlerde salya sümük içinde kalırsınız.
Trekking'de GPS faydalı bir alet.
Sonbahar ideal zaman, çünkü böcek, sinek yok, rahatça yürüyebilirsiniz. Sonbahar yaprakları ile bezeli yollar da hoş bir manzara oluşturuyor:
Ama en önemlisi, Ümit'in de dediği güzel insanlardan oluşan bir ekip :)
Öncelikle Karagöl etrafında biraz yürüdük:
Daha sonra Işık dağı'nın yarı çevresini dolanan parkurumuza alıç yiyerek başladık:
Yolumuzda şahane orman manzarası vardı:
Küçük bir yerleşim yerinde (mezra?) mola verdik ve hayvan gübreleri arasında tabii bi ortamda (!) sandviçlerimizi yedik:
Tabiat faaliyetlerinde managala karşıyız. Basit sandviçler yeter. Maksat yemek yemek değil, tabiatı teneffüs etmek, bunu da mümkün olduğunca orada bizim misafir olduğumuz bilinciyle, doğayı rahatsız etmeden yapmak.
Dönüş yolunda orman içinde insan yiyebilecek potansiyelde gördüğümüz karınca yuvaları ile karşılaştık:
Daha detaylı bilgi için bkz. Umut.
No comments:
Post a Comment