İzlemeyenler izlesin diye kısa bir liste:
* The Matrix: Mutlak gerçek var mıdır, bilebilir miyiz, yoksa sonsuz fantazi sarmalları arasında vakit mi geçiriyoruz? Unfortunately, no one can be told what the Matrix is...
* The Second Renaissance: Makinaları severim, gerizekalılığı sevmem.
* Der Untergang: Karikatürize edilmemiş bir Hitler profili, anti-savaş. Mutlaka Almanca'sı izlenmeli, yoksa filim etkisini yitiriyor. Steiner wird kommen...
* El Laberinto del Fauno (Pan'ın Labirenti): İç burkucu, tuhaf, güzel... Bunalımdayken izlemeyin. İspanyol dili güzel tınlıyormuş meğer.
* Sin City: Fantastik, şiddetli
* The Usual Suspects (Olağan Şüpheliler): Keyser Söze, gerek yok söze :P
* Aliens: Biri insanlara dersini vermeliydi zati
* Kibar Feyzo: Komik
* Fight Club: Enteresan, şiddet-şinas
* Saving Private Ryan (Er Ryan'ı Kurtarmak): Çarpıcı, savaşı romantik birşey zannedenlere tavsiye olunur.
* Forrest Gump: Duygusal
* Groundhog Day: İyimser
Friday, February 08, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
Şamilzim, hatırlar mısınız, Sin City çıkışı, öyle beğenmiştik ki filmi, o anın heyecanı ile bendeniz arabanın aynasını çarpmıştım Armadanın oroparkının duvarına :)
Ah, demek o heyecandadı. Ben de kerizlik sanıp hakkını yemişim :P
Ukalalığımı mazur görürsen, seyretmen için bir kaç küçük öneri abi:
Eternal Sunshine of the Spotless Mind: Kusursuz ilşiki kavramı üzerine düşündürücü
Dark City: Pre-Matrix filmlerden ancak Matrix üçlemesini bütün olarak ele alıp mukayese edildiği vakit mantığı daha sağlam imho:)
Interstate 60: Donnie Darko ve Groundhog Day ekolü, ama başroldeki kız daha güzel!
Eternal sunshine'ı izledim, hatta altyazılarını senkronize etmek için program bile yasmıştım. Güzel film.
Dark city'nin konusu ilginçti, bi de uzaylılar soytarı gibi giyinmeselerdi...
Interstate60'ı not ettim, bi ara izlemeli.
Post a Comment