1850 civarlarında Kafkasya’dan yoğun göçler başlamış. Bu göçler Anadolu, Suriye ve Ürdün ağırlıklı. Anadolu’ya gelen Behli isimli Çeçen bir imam köye adını vermiş. Köyün çeçence adı Behli Öyl (Behli’nin Köyü).
Zaman içinde Behli ile köylü arasında anlaşmazlık çıkmış ve Behli köyü terketmiş. Behli giderken köyde hiçbir zaman cinayet işlenmemesi dileğinde bulunmuş. Köyün ilgünç özelliklerinden biri o kadar ters insan olmasına rağmen bugüne kadar köy içinde cinayet işlenmemiş olması. Bunda kan davası korkusunun da payı büyük. Babam İstanbul’da üniversite’de iken Behli’nin Ürdün’den gelen kızını görmüş. Köyün resmi ismi önce Gücüksu olmuş, sonra Küçüksu olarak değiştirilmiştir.
Emin Bayazıt (dedem) köyün kuruluş yerinin hırsızlık yaptıktan sonra kolayca saklanmaya izin verecek bir yer olmasından dolayı seçildiğini söyler. O zamanlar köyün yerinde orman varmış ve ilk gelenler bu ormanın ortasına yerleşerek çevrelerinde terör estirmişler. Türklerin kullandığı bir söz varmış: “Dağlardan bir millet geldi. Gözleri göö, yedikleri darı, giydileri deri.”
Saturday, September 03, 2005
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment