Sadaka değil atama istiyoruz haberi "devletin vatandaşına karşı sorumlulukları nedir" konusunu düşünmemizi sağladı. Doğru dürüst cevap bulacak bilgimiz yoktu ama ilginç sorular sorduk:
İş bulmak devletin görevi midir? Devlet ne tür işleri verimli bir şekilde yapabilir? Görev memleketin ihtiyacı olan işlere göre eğitim kurumlarının kontenjanlarını belirlemekle mi sınırlı olmalıdır? Peki sınırlı görevlerini ne kadar başarı ile yürütmektedir?
Devlet nelerden oluşur? Akla gelenler: Seçilenler (milletvekilleri, belediye vb.), atananlar (vali, memur vb.). Seçilenlerle atananalar arasındaki anlayış/çıkar çatışmalarını çözümleyecek yapı nasıl olmalıdır?
Devlet görevlisinin en önemli handikapı başkasının parasını başkasının çıkarı için kullanmak zorunda olması. Bu durumda motivasyon zor. Seçilenler önemli ölçüde popülerlik yöntemleri kullanmak zorunda (yardımlar, kadro sözleri).
Dezavantajları düşününce neden devlet işlerinin vasat yürüdüğüne değil, nasıl olup da herhangi bir işin yapılabildiğine şaşırasım geliyor.
Görevlilerin seçilmesinde kendimizce varsaydığımız sorumluluklar ne kadar dikkate alınıyor? Devletin vatandaşına ne yapacağını personelinin nasıl seçildiği ve yükselme kriterlerinin ne olduğu belirler, bizim toz pembe hayallerimiz değil.
Devlet uzaydan gelmediğine göre tek çare onu oluşturan vatandaşların kul rolünden sıyrılıp denetleyici/sahip rolüne soyunmasıdır. O rol de sürekli düşünmek ve sorgulamak gibi alışık olmayana ölümden zor gelen bir irade gerektirir. Alışık olan içinse zeka ve gençlik iksiridir.
Saturday, February 07, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
Sadaka değil, Ürdün fotoları ve yorumları istiyoruzzz!!!
Soobır Ayşa, soobır...
Post a Comment