Tahriş bir türlü geçmedi, üst dudakla burun deliklerinin birleştiği yere ince ayar da hep zor oldu. Traş makinesinin benim hassas cildime uygun olmadığını karar verdim.
Hazır deneysel çalışıyoruz, dedim şu afilli Gilette Mach 3 traş bıçağını da boşverip gariban dostu Bic'i deneyeyim.
En iyi randımanı Bic Metal'den aldım. Traşı rahat, temizlemesi kolay. Üstelik Mach 3'ün beşte biri fiyatına! Öyle sanki uzay gemisi tasarımı yapılıyormuş gibi reklamı yok. Tekrar minimalist günlere döndüm, rahata erdim.
Aşağıdaki fotonun konuyla alakası yok, sadece bir aydır bizi canımızdan bezdiren sifon sorununu çözmek maksadıyla benim için bir ilk olan komple sifon sökme ve yenisini takma işini başardığımın vesikasıdır, kayıtlara geçsin istedim. Artık tam manasıyla ev erkeği oldum (!):
mp3: Metallica - Nothing Else Matters
10 comments:
Olayın en nefis tarafı sifon değişminin askılı atletle yapılıyor olması (yeşil pijama var, ayakta terlikler var, kolde saat dahi mevcut). Karedeki tek eksiklik pense ve tornavida yanında çay :)
Bol sifonlu günler...
Dün gerçekleşen "gevşeyen prizin yerine yenisi takılması" operasyonunda sigortaları attırmayı başarmış biri olarak sifon operasyonuna "helal olsun erkegim benim" şeklinde bir yorum yapacağım. Hayranlığımı mazur görünüz.
Rahmi bey, fotoğrafta sifonun tam da yanındaki, kafının paralelindeki renkli kalabalığa dikkatli bakınız, eşimcimin hakkını yemeyiniz lütfen:) Eksikliğini hissettiğiniz pense, tornavida, elektrik bandı,yedek musluk vs hepsi oradalar. Üstelik tam fotoğrafın çekildiği an sanatçının repliği şöyle idi: "işte tam da bu noktada ingiliz anahtarı gerekiyor..."
gurur duyuyorum kendisiylen:)
Korkmaz hanım,
Dilimin pürüzlülüğünden dolayı özürlerimi sunarım. Kastım pense ve tornavida 'yanında' (konum anlamında) çayın eksikliliği idi. Yoksa pense ve tornavidanın ortamda var olmayışı değil.
Delikanlıyı yiriz hakkını yimeyiz...
Hımm evet şimdi okuyunca anladım ne demek istediğinizi. Ama ne yazık karede olması gerektiği halde olamayan çay da sifoncular kralının değil bizim eksikliğimiz. Bir gelişinizde ikinize birden ikram eder kendimizi afettiririz:)
aah aah, bunlar bizim de evde gormek istedigimiz manzaralar... heyhat... priz krizinden sonra Nart'in evdeki elektrik, su ve gaz tesisatina erisimini mahkeme karariyla engellemek zorunda kaldik, kafamiz rahat..
tebrik ederiz, basarilariniz devaamini dileriz..
Tamirat/tadilat/tesisat alanlarındaki başarılarınızı takdir ediyor, sizden feyz alıyoruz efenim. Yeni faaliyetlerinizden de belgesel tadında postlar aracılığıyla haberdar olmak dileğiyle.
"Kahraman traş pıçağı süpermakineye karşı" mevzuunda ben de traş pıçağı kampında yer alıyorum. Söz konusu makineyi kullanmama nedenlerim: 1) alınan hasar kadar traş kalitesi de minimal oluyor, 2) boyun, favoriler, ve “burnumun dibi”nde performans nanay, 3) makine sakalların çıkış yönlerinde kaosa ve boyun sathında geçmek bilmez kaşıntıya yol açıyor. Mach 3 kullanıyorum, memnunum. Özellikle sakal toleransı yüksek olan (örneğin akademik) ortamlarda, 2-3 günde bir traş olarak bir pıçağı bir ay kadar kullanmak mümkün.
Öte yandan, Rahmi’nin yıllardır traş aparatlarından yaptığı tasarrufla Virgin Galactic’in ilk ay seferine iki kişilik bilet alacak noktaya gelmiş olduğunu düşününce usturaya dönesim geliyor…
Nerden bulabiliriz bu tıraş bıçağını, hangi marketlerde satılır dostum?
Ankara'da Ankamall'deki Migros'ta var. Herhalde diğer Migros'larda da olur. Genellikle alt raflara koyarlar. Ben her seferinde bir yıl yetecek kadar alırım.
Türkiye'de pek kullanılmıyor galiba, bende 1 ay kadar oldu tanışalı bic sensitive 3 le. Şöyle söyleyim şimdiye kadar mach3, mach3 turbo, mach3 champion, blue 3 excel hepsini kullandım fakat en zorlanmadan tek seferde bic aldı, resmen kaydı bıçak reklamlardaki gibi...O günden beride bicin modellerini inceliyorum. Şimdi de metalden alıcam galiba, hepsiburada ve birkaç sitede gördüm. Umarım bu modeli de hoşuma gider. Size de teşekkürler bu arada.
Post a Comment