Sunday, November 12, 2006

Hayatın anlamı

Geçenlerde Pegasus ile sohbet ederken hayatta önem vermek gereken şeyler nedir diye düşünmüştük. İşte bazı düşünceler:

  • Öğrenme, şaşırma: Hayatı ilgi çekici hale getiren öğrenebilmek, birşeylere ilgi duymaktır. Bunun için de bilgi edinmenin yollarını bilmek, özellikle de bilimsel yöntemi özümsemek gerekir. Bilimsel yöntem basitçe her iddia için ispat talep etmektir.
  • İnsanlarla birliktelik: Herhangi birşey başka insanlarla birlikte yapıldığında çok daha zevkli ve doyurucudur. Hemen şu an aklıma gelen basit örnek: Georgian Legend'i Nesij ve Yinal'le birlikte seyrettiğimizde aldığımız tadı hala hatırlarım. İnsanlarla birlikte birşeyler yapmanın en önemli önkoşulu insanları anlamaktır, empatidir.
  • Başkalarının kendi ayakları üstünde durmasını sağlamak: Burada ön koşul sizin yardımınızın talep edilmesidir. Aksi takdirde vaaz verir duruma düşersiniz.
  • Nezaket, küçük iyilikler: Trafikte mecbur değilken bile yayalara yol vermek, içtenlikle gülümsemek, selam vermek... Espirleri başkalarını rencide etmek üzerine kurmamak...
  • Aşk: Ulaşmak ve sürdürmek meşakkatlidir. Özgüven, şefkat ve dürüstlük olmazsa olmazlardır. Ama tüm çabalara değer ve sadece aşkın aydınlığı dahi hayatı anlamlı kılmaya yeter.



  • Kafayı çok yormamak gereken şeylere örnekler (hiç yormayalım demiyorum):

  • Dünya malı: Temin edene kadar tonla analiz yaptırır, aldıktan sonra da sürekli bakım ister, zihni yorar. 25C ortam sıcaklığı, tok bir karın ve sağlık dışında birşey istemiyorum. Ne kadar az, o kadar iyi.
  • Güncel Dünya politikası: Bilgi kaynağımız medya... Medyanın da kendi çıkar grubuna uygun yanlı ve taraflı haberler verdiğini biliyoruz. Bilgi kaynağımızın bu kadar berbat olduğu bir konuda kafa patlatıp varsayımlar türetmek abesle iştigaldir.
  • Orhan Pamuk'a Nobel niye verildi: Bana ne? Kendine bunu dert edinenlere sorum: Nobel komitesinin açıklamasını okuma zahmetine katlanmış olan var mı? Okumadınız ve fikir mi oluşturdunuz? Başarılar dilerim.


  • Aklımıza daha rafine fikirler geldikçe listemizi güncelleyelim.


    mp3:
    Yiruma - When the love falls

    3 comments:

    Anonymous said...

    Abi hayatın anlamı listesine ben de 'yemek' ve 'macera' yı eklemek isterim.

    Hayatı çekilmez kılan öğelerden biri monotonluk. Gündelik yaşama bir miktar macera katılmaz ise bana çekilmez geliyor.

    Yemek, demeye gerek yok: Günde üç öğün tüketilmesi, her yeni yemek denemelerinin sonucu ulaşılan yeni tadlar... Hayatın anlamı olacak kadar önemli değiller ama önem verilmesi adına benim için geçerliler.

    Aslında macera ve yemek aynı kategori gibi, hani bilinmeyeni tatmak; yeni renkler, tadlar her iki mevzu için de geçerli.

    Kafayı yormamak gereken:
    "Ne olacak bu yeni neslin hali?" suali.

    Dün boya yaptık, tinerden dolayı çok feci dumanlıyım ;)

    Dumanlı datlı...

    Serendipity said...

    Fikri güncellemek için yaşama dair bir iki satır da ben yazacaktım. Bir arkadaşı yitirdim. Dünyaya gelirken yaşamayı garantilediğimiz tek gerçek ölüm. Ölümü unutarak yaşamayı benimsemek. Ve onu daima hatırlamak. Hiç ölmeyecekmiş gibi öğrenmek, ve yarın ölecekmiş gibi yaşamak sevdiklerinle sevgiyi... Ha bir de "marine" edilerek yaşlanma teorim var. Tabi eğer marine olacak kadar uzun yaşamaya vefa ederse ömrümüz!

    Samil Korkmaz said...

    Başın sağolsun Didem :(

    Cahilliğimi mazur görünüz, "marine edilerek yaşlanmak"tan kasıt nedir? Bi çeşit hayat sosu içinde terbiye olmak mı?