John Searle'in "Chinese Room" argümanına paralel olarak ben de "Norwegian Piano" argümanını ileri sürüyorum. Tek tek bazı notalara basıp bunları kaydettikten sonra insanüstü sabırla bunları birbirine ekleyen ama bu ekleme esnasında senkronizasyon "ilminin" kitabını yazan insan ırkının bu nadide timsali müzik yapmış sayılır mı? Müzik, arka arkaya eklenen (bkz.: concatenation), belirli bir ritme ya da tempoya göre ilerleyen, dinleyende muhtelif duygular uyandıran bir tiz ve pes ses yığını ile his iletilmesi midir? Öyleyse bu Norveçli deyyusun yaptığı basbayağı müzik değil midir?! Düşünelim, kaşınalım, şaşıralım.
I’m a software engineer building web and mobile apps for early-stage startups. I prioritize clean, modular code that enables quick iteration and scale based on real user feedback.
2 comments:
Gercek bir beceri ustasi Lasse Gjertsen kardesimize benzetilmek bile beni bahtiyar etti.
Video parcaciklarini bir program yardimi ile birlestirmedigini varsayarak ve kardesimdeki sabrinin hayrani oluoluveriyorum.
John Searle'in "Chinese Room" argümanına paralel olarak ben de "Norwegian Piano" argümanını ileri sürüyorum. Tek tek bazı notalara basıp bunları kaydettikten sonra insanüstü sabırla bunları birbirine ekleyen ama bu ekleme esnasında senkronizasyon "ilminin" kitabını yazan insan ırkının bu nadide timsali müzik yapmış sayılır mı? Müzik, arka arkaya eklenen (bkz.: concatenation), belirli bir ritme ya da tempoya göre ilerleyen, dinleyende muhtelif duygular uyandıran bir tiz ve pes ses yığını ile his iletilmesi midir? Öyleyse bu Norveçli deyyusun yaptığı basbayağı müzik değil midir?! Düşünelim, kaşınalım, şaşıralım.
Öpelim,
Nesij
Post a Comment