22-23 Nisan'da uzun zamandır aklımızda olan Amasra gezisini yaptık. Amasra güzel bir yer. Deniz havası iyi geliyor.
Tavşan adasına nazır Ağlayan Ağaç Cafe'ye giderseniz oradaki korkuluklarda meçhul aşıklar Ş ve D'nin bıraktığı izleri görebilirsiniz ;)
Pansiyonun hemen karşısındaki küçük müzede Amasra'nın Roma, Yunan, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinden kesitler var.
Amasra'da turizm yarı-amatör bir intiba bırakıyor. İyi niyetli insanlara benziyorlar ama işler biraz derme çatma.
Dönüşte izlediğimiz Amasra-Safranbolu güzergahı yeşilin her tonunu barındıran ve benim denizden daha çok sevdiğim tabiat manzarası ile dolu. Arada bir arabayı durdurup envai çeşit bitki kokusunu içimize çekerek, kuşların sessizliğe meydan okuyan keyifli şarkılarını dinleyerek sarhoş olduk. O manzarayı ve canlı renkleri gördükten sonra Bolu ormanları sıkıcı geliyor insana.
Arada Safranbolu'ya uğradık ama Amasra'dan sonra biraz yavan bulduk ne yalan söyliim.
Bu arada arabada sunroof iyi birşeymiş. Yan camları açınca gürültü oluyor ve rüzgar rahatsız edebiliyor. Sunroof ise hem sessiz hem ferah.
İşin lojistik boyutuna anlatacak olursak, yanına alacakların:
* Güneş gözlüğü
* 1.5 lt Su
* Termosta çay, bardak, şeker
* Sandviç
* Fotoğraf makinesi ve yedek pil
* Diş fırçası ve macunu
* Pijama
* Polar/yağmurluk (ne olur ne olmaz)
* Şort (hava sıcak olursa diye)
* Terlik
Gidiş Yolu: Ankara - Gerede - Mengen - Devrek - Bartın - Amasra : Evden çıkıp pansiyon parkına girene kadar 310km, 5 saat (aheste seyir modunda). Gerede'ye kadarki kısmı otobandan halledin. Ankara Gerede arasında kayda değer manzara yok.
Dönüş: Amasra - Bartın - Safranbolu - Karabük - Gerede - Ankara: Yine 5 saat
Kaldığımız yer: Kuşkayası Pansiyon. Tlf: (378) 315 25 76. Pansiyon temiz, sıcak suyu var (Amasra şartlarında önemli özelliklermiş). Odada TV mevcut. Pansiyon sahipleri düzgün insanlar. Büyük bir apartmanın alt kısmını pansiyona çevirmişler. Oda biraz serin, biz battaniye istedik. İnternetteki resimlerden sanki büyük bir bahçesi varmış gibi görünüyor ama öyle değil. Bir adımda bitiyor bahçe. Yeri Amasra'nın merkezinde, hemen karşısında müze ve küçük liman var. Etraftaki diğer otel ve pansiyonlar da benzer olduğundan sanırım daha iyi bir seçenek yok.
Bonus: Yerli wikitravel: E-Gezi
mp3: Amy Winehouse - Back To Black
Thursday, April 24, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
3 comments:
Meçhul aşıklar Ş ve D'nin Ağlayan Ağaç Cafe'nin korkuluklarında bıraktığı izlerin altında bir de "veni, vidi, vici" ifadesi göze çarpıyor. Bu ifadenin Ş ve D harfleriyle aynı renkte tükenmez kalemle yazılmış olması, Ş ve D'nin aynı zamanda cengâver zihniyetli bir fâtih çift olduğuna mı delalettir yoksa?...
:-)
Ahh Amasra; Canlı Balık Lokantası'nda (Mustafa Amca'nın Yeri diye de bilinir), güneş batımına karşı iki duble atıp, balıkları mideye indirdiğinizi varsayıyor ve afiyet olsun diyorum:)
Yahu çok canım istedi benim de. Napsak, 19 Mayıs'da biz de mi bir Amasra yapsak.
Post a Comment