Paris'te gezmek kolay, Şanzelize dışında caddeler kalabalık değil.
Kaldığımız otel Best Western Star Champs-Elysées. Oteli beğendik, Zafer Kapısı'na (Arc de Triomphe) 5 dakika yürüyüş mesafesinde.
Temmuz ortasında hava serin olabiliyor (20C). O nedenle yandaki portatif giyim tarzını öneriyorum. Bizim anladığımız manada öğlen saat 15:00'ten sonra oluyor. Paris'te güneşin batışı ise 21:30!
Gelelim en önemli konu olan yemek işine. Kabaca şöyle bir fiyatlandırma mevcut: 30 Euro (restoran) - 15 Euro (Hippo steak) - 7.5 Euro (McDonalds Big Tasty) - 3.5 Euro (Monoprix chicken sandwich). Ekonomi yapmak istiyorsanız önerim tüm öğünleri Monoprix'ten (Fransız market zinciri) halletmeniz.
Uzun mesafeli ulaşım için Metro kullanalım. Metro bileti olarak temelde iki seçenek var. Birincisi Paris Visite denilen günlük biletler. Biz 3 günlük aldık, adam başı 19 Euro ödedik. Bence gereksiz çünkü Paris yürünesi bir şehir. Metroyu günde ikiden fazla kullanmayın. O durumda da 3 gün x 2 kez x 1.6 Euro = 9.6 Euro harcarsınız (Paris Visite'nin yarısı). Tabi tek gidiş için fransızca bilet otomatlarını çözmeniz gerekiyor. Birilerini izlerseniz hemen kaparsınız.
Bizim Paris gezi programımız şöyle gerçekleşti:
C.tesi ikindi Paris'e varış. Otele ulaşım. En yakın Monoprix'i bulma. Metro ile deneme seferi.
Pazar öğlen nehir turu (kişi başı 11 Euro). Sonra otobüs turu, 24 Euro! Otobüs turu o paraya değmez, kendiniz dolaşın. Monoprix pazar günü kapalı.
P.tesi sabah Louvre Müzesi'ne gittik. Müze devasa bir yer, biz yorulunca (3 saat) bıraktık.
Salı sabahı Notre Dame'daydık (içini gezmedik).
Salı öğleden sonra soluğu Sacré-Coeur'de aldık. Derya ile aramızda Kör Sakrı'nın Yeri diye isimlendirdik (!) İçerdeki Hristiyan ayinini izledik.
Çarşamba sabah: D'Orsay Müzesi
Paris bugüne kadar gördüğüm tarihi en zengin şehir. Heryer bir savaşın, bir tarihi olayın anılarıyla dolu. Üstelik hepsi bakımlı. Paris'teyken bol bol gülümseyin, bonjour, sibuple, merci deyin, kendinize ve etraftakilere kibar davranın. Fransızlar cana yakın insanlar, hanzo gibi davranmazsanız herkes size olumlu mukabelede bulunur. Çat pat ingilizce ve tarzanca ile işinizi halledersiniz. Paris'e gidiniz kuzum.
Au revoir...
Güncelleme (11 Haziran 2011): Paris'i bisikletle gezmek lazım. Kahvaltıda tereyağı lezzetli imiş.
mp3: Shantel - Disco Partizani
5 comments:
Çok başarılı bir post olmuş, tebrik ederim. Paris'e gitmiş kadar olduk; ayrıca faydalı tavsiyeler de aldık. Londra güncesini de ısrarla bekliyoruz.
mirim, pek sevindim okuduklarımdan, londra anılarınızı bekliyoruz :)
Paris tanitimi nefis oldu. En kisa zamanda tariflerin gecerliligini test edecegizdir.
Muhabbetle...
ogretici gezi yazinizin ve bilincli giyim tarzinizin hastasi olduk...devamini bekliyoruz...
ne güzel gezi olmus, fotolarda da cok basarili cikmissiniz:) bence paris'te insanlardan iyi muamele gormenin onemli bir diğer kriteri de kendine guvenli durus olsa gerek. o durusa da 4. fotoda ekstra hasta olmus ve kopmus vaziyetteyim. heyecanla londra anıları& bilgilendirmesini bekliyorum efenim.
:)
Post a Comment