Tuesday, May 19, 2009

Attenborough'dan Babam Çıksa Yerim

Biraz önce BBC Prime'da Life in the Undergrowth'un Silk Spinners bölümünü izledim. Bölüm benim favori böceklerimden olan örümceklerle ilgili (diğeri karıncalar). Nefis yakın plan görüntüleri açıklayıcı animasyonlarla süslenmiş. Bir de Attenborough abimizin hoş anlatımını ekleyince dadından yenmez bir yapım çıkmış. DVD'sini almak şart oldu! Küçük bir kesit Amazon videosu olarak mevcut.

Zaten biophilia'dan muzdarip olan bendenizin böyle şeyler izlemesi iyi midir bilmiyorum. Çünkü duygularımla hareket ediyor olsam muhtemelen evimizi böcek kolonileri ile donatırdım (Derya ile de papaz olurdum). Ama neyseki mantığımla duygularımı denetim altında tutabiliyorum(!)

Sanırım insanların bilgilerinin artması yaşlandıkça daha duygusal hale gelmelerinin önemli bir nedeni. Örneğin geçmişte çelik gibi sinirlere sahip olan ben artık olur olmaza dudağı titreyen, gözü yaşaran biri haline geldim. Cahilken işler ne kolaydı... Böceklerin öldürülmesi gereken şeyler olmasından tutun batıyı tek dişi kalmış canavar zannetmeye kadar herşey rahatlatıcı siyah beyaz kategoriler içerisindeydi. Her ne kadar eksik/yalan bir dünyada yaşıyor da olsak köyün en son çitinin ötesinde ne olduğunu merak etmediğimiz sürece sorun yoktu.

Neyse, bize ayrılan sürenin sonuna geldik sevgili okuyucular. Esen kalınız.

5 comments:

Rahmi Lale said...

Attenborough'a +1.
Lakin bu videolar bünyeye (keseye) zarar: Planet Earth DVD'sini alıp izlemiştik. Bizim TV'de (CRT) izlemek keyifli olsa da, bir arkadaşın evinde HDTV'de izleyince ağzımızın suyu akmıştı. Lakin alttaki alıntıya eş değer tavırla değiştirmedik TV'yi.

"Ama neyseki mantığımla duygularımı denetim altında tutabiliyorum(!)"
Büyüksün(!!!)

Rahmi Lale said...

Bu arada bir iki seferdir aklımda, söylemeyi unutuyorum. Ben şundan edineceğim yakında zamanda. Derya razı olursa öneririm. Burada bir arkadaş Almanya'dan gelirken getirdi. Çok başarılı...

Anonymous said...

Nejan der ki: Yaw Rahmi, Planet Earth'u izlemis olup ustune o'ndan almak istemen beni sasirtti. Dukkanin adi bi kere "antstore" ne demek yaa, sen neyi nerden alip kime satiyosun diye sormak isterim o sayfa sahiplerine. Ayrica bu isin manasi nedir diye FAQ'suna bakinca da insanin tuyleri diken diken olmuyor mu: “Principals of keeping ants”, "Can I purchase ants while they are in hibernation?" "Why can I pay only with VISA or Mastercard and not with American Express?". O hayran oldugumuz hayvanlarin dunyasi kutulanip/ship edilip/sahsi oyuncaklar haline getirilirse bu bi cesit hakaret olmaz mi medeniyetlerine.

Rahmi Lale said...

Nejanim olmaz diyerek kisaca cevap vermis olayim. Neden olmazini konusmak istersen onu ozele alalim derim.
RL

Nart Bedin Atalay said...

Ben de Nejan'a katılıyorum. Şeffaf bir kutuda karınca kolonisi beslemek ve bir kediyi eve (balkona) kapatıp beslemek, her ikisi de hayvancağızlara eziyet.

Hayvanların, insani heveslerimize konu olmak için, doğal ortamlarından sürüklenip oyuncak yapılmasına karşıyım.

Başkalarına bağımlı yaşamak zorunda olan kişilerin hayvan beslemesi (örn. körlerin veya yanlız yaşayanların köpek beslemesine) bu durumun dışında.

Bence, hayvanların hayatını inceleyerek mutlu olunmak isteniyorsa bu zor yolla yapılmalı, doğaya çıkılmalı.